Bu kadar sakin olmama kendim de şaşırdım.
Uzun mu uzun yıllar süren ömrüm böylece bitiyor demek ki,
diye bir parça rahatladım hatta. Kısacası, bu dünyaya çivi çakma gibi bir niyetim yok ama yaşadığım müddetçe karşı cinsin cazibesine kapılmadan da edemiyorum.
Bu duygum öleceğim dakikaya kadar sürecek herhalde.
Tokyolu aile reisi Utsugi seksenine merdiven dayamıştır.
Yaşlılık yıllarındaki ihtiyarın, etrafında pervane olan eşini, çocuklarını, bakıcılarını görecek gözü yoktur.
Saplantı haline getirdiği gelini Satsuko’nunsa bir dediğini
iki etmez. Yaşlanan bedenine, yakasını bırakmayan sağlık sorunlarına ve her gün daha da yaklaşan ölüme rağmen
aksatmadan tuttuğu güncesinde ihtiraslarını, duygularını hüzünlü bir ironiyle kaydeder.
Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi, Tanizaki’nin yaşlılık yıllarını duru ve mizah dolu bir kalemle ele aldığı bir varoluş trajikomedisi.
“Modern Japon edebiyatının bu büyük ustasıyla okurlar mutlaka tanışmalı.”
Anthony Burgess
#yaşlılık #cinsellik #fetişizm #arzu #hastalık #gelenek #günlük #japonya
JUN’ICHIRÔ TANIZAKI, 1886’da Tokyo’da doğdu. Büyükbabasının matbaasında geçen çocukluğu onda kitaplara karşı bir ilgi uyandırdı. Tokyo İmparatorluk Üniversitesi’nin Japon Edebiyatı Bölümü’ne girdi fakat maddi nedenler yüzünden okulu bırakmak zorunda kaldı. 1909’da yazdığı tek perdelik bir oyun, bir edebiyat dergisinde yayımlandı. Tanizaki gençlik yıllarında Edgar Allan Poe ve Fransız dekadanlarının etkisi altındaydı. 1923’teki Kantô Depremi’nden sonra Tokyo’dan ayrılarak Osaka’ya yerleşen yazar, burada geleneksel Japon güzellik ideallerini araştırmaya yöneldi. Bu durum onun yazarlık sanatında bir dönüm noktası oldu. Chijin no Ai (Bir Aptalın Aşkı) 1924, Ashikari (1932), Sazende