Duvardaki Delik

O kadar basiretsiz, talihsiz, nasipsizdi ki; elini neye atsa kurutuyordu ve yoksuldu, çoğu zaman tenceresinde aş pişmezdi. Adı uğursuza çıktığından, geleni gideni olmazdı. Hayruni Babadan kalma iki odalı viran evde, kendi başına, ağlar, sızlar, derdine yanar, dualar ederdi ama ne yapsa nafileydi. Yıllardır hep aynıydı. Bir gece kapısını bir yolcu çaldı, adamı içeri buyur etti. Aralarında bir sohbet vuku bulunca, derdini anlattı. Adam şöyle dedi; Bu evin değeri olan 200 akçe ben sana 300 akçe borç vereceğim. Bir yıl sonra geri döndüğümde ya 300 akçemİ alırım ya da evi. Adam karamsardı; Ya paraya para katamazsam da, olanı da yitirirsem" diye dertlendi. Diğer adam iki odayı ayıran duvara balta ile vurdu ve bir delik açtı. Diğer odaya gidip bir mum yaktı ve adama şu delikten içeri bak " ne görüyorsan bana söyle." dedi. Adam delikten baktı ve " Yanan mumu görüyorum."dedi. Sana vereceğim SIR bu kadar. Gerisini sen çözersen basiretsizliğin biter, nasibin açılır." dedi ve gitti, zaten gün doğmaya başlamıştı.