Ve ben de kendimin habercisiyim çünkü gün doğarken önümde gerilerek uzayan gölge, öğle saatlerinde küçülerek ayaklarımın altında toplanıp yok olacak.
Her zaman kendimizin habercisi olduk ve her zaman da olacağız. Bugüne değin topladıklarımız ve bundan sonra toplayacaklarımız, tohum olacak henüz sürülmemiş tarlalara.
Siz sisin içinde dolanan bir arzuydunuz, ben de oralarda dolanan bir arzuydum. Böylece aradık birbirimizi ve tutkularımızdan doğdu rüyalarımız. Ve rüyaların zamanı bitimsiz ve rüyaların mekânı ölçümsüzdü.