Herşeyin Başlangıcı
Yıl: 2024
Arkeolog John Smith, bir gün Müzedeki işinden evine gitmek üzere yola çıktığında, o sabah bir gazetede okuduğu gelecekle ilgili iki haber hayatını alt üst etmek üzeredir. Çünkü, Müze müdürü Bayan Clara’nın ona o gün anlatacağı korkunç bir gerçek, gelecekteki kurulacak olan tek bir kişinin yönettiği, Global bir tek dünya devleti hakkında derin araştırmaların içine girmesine neden olacaktır. "Ölüler Ülkesi", gelecekte bir zamanda, herkesin tüm yasalara itaat etmek zorunda olduğu ve tek bir totaliter rejimin yönettiği bir yerdir ve bu gerçeği daha detaylı araştırdığında, gizemli bir web sitesinde uyarıcı birtakım yazılar olduğunu görür. Bu yazıların ve kim tarafından yazıldığının peşine düşüp daha da araştırdıkça; bunun gelecek zamandan gelen bir uyarı olduğunu anlar, üstelik soy ismi aynı olan ve kendi kan bağı olan "Winston Smith" isimli biri tarafından.
Winston, aslında John’un gelecekte yaşayacak olan torunudur ve bu global tek dünya düzeni devletinde, bu totaliter rejime karşı direniş hareketi başlatacak olan ve diğer çip takılmış yarı normal insanlar gibi bir fabrika köşesinde çalışan, sıradan bir köle işçidir aslında. Zombileşmiş insanlar ile "Büyük Patron" denilen diktatörün rejiminin adamlarına karşı normal insanlar tarafından başlatılan büyük savaşın öncüsü. Fakat, aynı zamanda köle olarak ayrılmış bir gettoda yokluk içerisinde ve açlıkla yüz yüze kalıp hapishane gibi bir hayatı yaşamak zorunda kalan eski sevgilisi Julia’yı da kurtarmak istemektedir normal insanlardan ayrılan duvarları aşarak. Fakat, bu hiç de kolay olmayacaktır ve Büyük Patron ve sistemine karşı milyarlarca insanı bir kanlı savaşa sürükleyecek olan olayların başlangıcı olacaktır. John Smith, torununun ona ve insanlığa uyarılarını ve bu büyük sırrı öğrendiğinde ise, dünya ve içindeki düzene ait zihnindeki tüm düşünceler yıkılarak ve torununun kaderinin bir kısmını paylaşarak; bu globalist küresel dünya devleti projesini hayata geçirmeye çalışan birtakım karanlık adamlara ve çetesine karşı büyük bir mücadele içerisine girişecektir, çalıştığı kurumdaki Müze müdürü olan Bayan Clara ile birlikte.
Yıl: 2084
İnsanların nasıl sürüler halinde Tıp ve çeşitli Teknolojik yöntemlerle adım adım zombiye dönüştürüldüğünün bir hikayesi. Ekonomik ve Psikolojik olarak yok edildiği ve ellerindeki tüm mülklerin "Büyük Patron" adı verilen bir totaliter diktatör tarafından ellerinden alındığını anlatan çok değişik bir yakın gelecek kurgusu hikayesi..
Dünyanın büyük bir bölümünü, zombiye dönüşmüş ve 'Büyük Patron' 'Big Boss' adı verilen, bir diktatörün idaresindeki bu yaşayan ölüler ele geçirmişlerdir. Bu totaliter rejimin adamlarının yönettiği 'Zombileşmiş İnsanlar' ile beyinlerine çip takılmış 'Yaşayan Ölüler'in estirdiği terör karşısında çaresiz kalan ve onlara karşı hayatta kalmak için mücadele eden, şehirlerin etrafındaki gettolara sıkışmış durumdaki diğer normal insanlar ise, 'normal' hayatlarını sürdürebilmek için çareyi tahkim edilmiş kent duvarlarının arkasına çekilmekte bulmuşlardır bu ölüler ülkesinde.
Öte yandan, bir avuç acımasız fırsatçı girişimci tarafından oluşturulmuş başka bir topluluk daha vardır. Bunlar da Büyük Patron’un yandaşları olup karmaşa içindeki kent caddelerinin üzerinde yükselen gökdelen kulelerinde lüks içinde bir hayat yaşamaktadır. Fakat beklenen son yaklaşırken, Büyük Patron ve yandaşları ile zombi ordusu ve normal insanlar arasında yaşanacak büyük bir savaş da yaklaşmaktadır. Zombiler ile normal insanların Kıyamet Savaşı herşeyi baştan değiştirecektir Ölüler Ülkesi’nde.
"Yaşamak imkansız, Ölmekse kurtuluş."