Zengin bir ailenin çocuÄu olarak Yasnaya-Polyana'da doÄdu. Ăok kĂŒĂ§ĂŒk yaĆlarında önce annesini, sonra babasını kaybetti, yakınlarının elinde bĂŒyĂŒdĂŒ. ĂocukluÄundan beri gerçekleri incelemeye karĆı bĂŒyĂŒk bir ilgisi vardı. ĂÄrenimini tamamlamak için Moskova'ya gitti. ĂalıĆkan zeki bir öÄrenci olarak baĆarı ve sevgi kazandı. Fransızcasını ilerletmiĆ, Voltaire'i ve J. J. Rousseau'yu okumuĆ, bu iki yazarın kuvvetli etkisinde kalmıĆtı. Yasnaya-Polyana'ya döndĂŒ, yoksul köylĂŒler arasına katıldı. Ä°lk eseri olan "Ăocukluk"u bu sıralarda yazdı.
Bir sĂŒre sonra orduya girdi; Kafkasya'ya gitti. Kafkas halkının yoksulluk dolu yaĆayıĆlarını ele aldıÄı izlenimlerle ilk gerçekçi hikĂąyelerini yazdı. 1854'te Kırım savaĆı'na subay olarak katıldı. Sonra askerlikten ayrılıp Petersburg'a gitti. Bir kısım eserlerini oldukça sakin geçirdiÄi o yıllarda yazdı. Gene de içinde, aradıÄını bulamayan bir ruh çalkalanıyordu. Batı Avrupa ĂŒlkelerinde uzun bir gezintiye çıktı. Almanya, Fransa, Ä°sviçre'de dolaĆtı. Yurduna dönĂŒĆĂŒnde gene Yasnaya-Polyana'ya yerleĆti. Asalet ĂŒnvanlarından, lĂŒksten sıkılıyordu. KöyĂŒnde bir okul kurdu. Bu okul, öÄrenim, eÄitim bakımından yepyeni bir kurumdu. Huzura kavuĆtuÄuna kanaat getirdikten sonra, 1862'de evlendi.Tolstoy evlendiÄinde karısı Sophie Behrs 16 yaĆında idi. Bu evlilik onun dĂŒzenli bir hayat özlemini giderecekti. Bu evlilkten 12 çocukları oldu; bu çocuklardan 5'i öldĂŒ. Eserlerinden en kuvvetli olan iki romanı "SavaĆ ve BarıĆ" ile "Anna Karenina'yı", bu sıralarda yazdı. Karısı, eserlerini yazmasında en bĂŒyĂŒk yardımcısıydı. Hatta "SavaĆ ve BarıĆ"ı 12 kez dĂŒzeltmelerini yapıp yazmıĆtır. Aradan bir sĂŒre geçince yeniden, bu sefer eskilerden daha Ćiddetli bir moral çökĂŒntĂŒsĂŒne uÄradı. GeniĆ halk yıÄınlarının, özelikle Rus köylĂŒsĂŒnĂŒn yoksul, periĆan durumu onu çok ĂŒzĂŒyordu. BĂŒtĂŒn servetini köylĂŒlere daÄıttı, her haliyle onlar gibi yaĆamaya baĆladı. Kaba saba giyiniyor, giydiÄi her elbiseyi kendisi dikiyordu. DeÄiĆmeyen tek tarafı bıkıp usanmadan yazmasıydı. "Kroyçer Sonat", "Efendi ile UĆak", "Karanlıkların GĂŒcĂŒ", "Ä°man nedir", "Ä°nciler", "Kilise ve Devlet", "Ä°tiraflarım" hep bu yılların ĂŒrĂŒnleridir.Eserlerinde insanlıÄın çeĆitli meselelerine deÄinen Tolstoy'un dĂŒnya ölĂ§ĂŒsĂŒnde bir sanat ve fikir deÄeri vardır. Kendi ĂŒlkesinin toplumsal siyasal çalkantılarını, halkının yaradılıĆını, yaĆayıĆını gerçekten bĂŒyĂŒk bir ustalıkla yansıtmıĆtır. Gerçekçi edebiyatın en bĂŒyĂŒk temsilcilerinden olduÄu kadar, bir filozof bir eÄitimci olarak da ĂŒn kazanmıĆtı. Yukarıda sayılanların dıĆında "DiriliĆ", "GençliÄim", "Ăocukluk", "Hacı Murat", "AyaklanıĆ", "Sergi Baba", "Tanrı Bizim İçimizdedir", "Kazaklar", "TesadĂŒf", "Ä°ki SĂŒvari" gibi eserleri vardır.Tolstoy 82 yaĆındayken, 1910 yılında öldĂŒ. KÄ±Ć ortasında evini terk ettiÄi zaman hasta dĂŒĆtĂŒkten sonra, Astapovo'da tren istasyonunda ZatĂŒrre'den öldĂŒ. Polis, cenazesine katılmak isteyenlere ulaĆımı sınırlandırmak için çalıĆtı, ama binlerce köylĂŒ cenazesinde sokakları doldurdular.82 yaĆında vefat eden Tolstoy birçok kez bĂŒyĂŒk sıkıntılar yaĆamıĆtır. Marksizm'den etkilenerek kendisinde oluĆturduÄu mĂŒlkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle bĂŒtĂŒn servetini köylĂŒlere daÄıttı, her haliyle onlar gibi yaĆamaya baĆladı. Bu sebeple ailesiyle arası açıldı. Hristiyan anaĆizminin geliĆtirmeye çalıĆtıÄı kitabı "tanrının egemenliÄi içimizdedir" kitabıyla yeni bir hristiyanlık akımı tanımlaması ortodoks kilisesi tarafından aforoz edilmesine sebep oldu. Tolstoy, ömrĂŒnĂŒn son yıllarını bĂŒsbĂŒtĂŒn derbeder bir Ćekilde geçirdikten sonra, bir kĂŒskĂŒnlĂŒk sonucunda, evini bırakıp yollara dĂŒĆtĂŒ. Astapovo tren istasyonunda ölĂŒ olarak bulundu. ĂlĂŒmĂŒne zatĂŒrrenin sebep olduÄu bilinmektedir. Hayatı boyunca yaĆamın nasıl bir Ćey olduÄunu anlamaya çalıĆtı. Eserlerinde bunu eksiksiz olarak yansıtmayı hedef edinmiĆ en bĂŒyĂŒk Rus yazarlarından birisi olarak edebiyat ve dĂŒnya tarihindeki yerini aldı.