Nikos Kazancakis, çaÄdaÅ Yunan edebiyatÄąnÄąn ancak buzlucam ardÄąndan seçilebilen, tedirgin ve bÃŧyÃŧk kiÅiliklerinden biri olarak çok tartÄąÅÄąldÄą, yanlÄąÅ bilindi, az sevildi. Zorba adlÄą bu romanÄą, onun kendisiyle giriÅtiÄi bir tÃŧr sessiz hesaplaÅma sayÄąlabilir. GeçmiÅin, kayÄąp giden zamanÄąn, insanÄąn temel yanÄąlgÄąlarÄąnÄąn bir kez daha gÃļzden geçirilmesidir bu roman. Zorba aracÄąlÄąÄÄąyla Kazancakis, ÃļzyaÅamÄąnÄąn yenilgiler ve soru iÅaretleriyle dolu bir bilançosunu Ã§ÄąkarÄąr. "KorkmamayÄą, yaÅamÄą sevmeyi, ayakta durabilmeyi bana o ÃļÄretmiÅti," diyor yazar. Gerçekten de Zorba, bir yaÅam kÄąlavuzudur. ÃzgÃŧr insanlarÄąn simgesidir. BugÃŧn Kazancakisâin mezar taÅÄąnda yazÄąlÄą olanlar, doÄrudan Aleksi ZorbaânÄąn aÄzÄąndan dÃļkÃŧlmÃŧÅ yazgÄą sÃļzcÃŧklerini andÄąrÄąyor: "Hiçbir Åey ummuyorum, hiçbir Åeyden korkmuyorum, ÃļzgÃŧrÃŧm."